Facebook Artık Yayıncılar İçin Önemli Bir Trafik Kaynağı Olmaktan Çıkıyor Mu?

Yayıncılar için Facebook artık ne ifade ediyor? Yeni mekanizmaların etkisi ne olacak?

Hiç şüphe yok ki 1.65 milyar kullanıcıya sahip olan Facebook, birçok sektör için hala 1 numaralı pazarlama aracı. Gerek dünya genelindeki kullanım oranı, gerekse diğerlerine göre daha kullanışlı fonksiyonlara sahip olması (sayfa yapısı, gönderi türleri, etkileşim çeşitliliği, reklam seçenekleri vs.) Facebook’u birinci tercih sebebi haline getiriyor. Dolayısıyla küçük & büyük markalar, işletmeler, yayıncılar da daha fazla kişiye ulaşabilmek adına Facebook’u daha etkin bir şekilde kullanmak; mümkün olduğunca para vermeden (organik olarak) erişimlerini arttırmak için çalışmalar yapıyor. Ancak söz konusu organik erişim olduğunda, Facebook’un farklı bir yüzü daha karşımıza çıkıyor: Haber Kaynağı Algoritması

Buralar hep dutluktu…

Şimdi öncelikle bazı istatistiklere göz atalım:

  • Dünyada internet kullanan toplam kişi sayısı: 3.4 milyar
  • Facebook’un aylık aktif kullanıcı sayısı: 1.65 milyar+
  • Toplam Facebook kullanıcıları/Toplam internet kullanıcıları=%48 (neredeyse yarısı)
  • Facebook sayfalarının sayısı: 50 milyon+
  • Facebook kullanıcılarının ortalama arkadaş sayısı: 155
  • Facebook sayfalarının ortalama günlük paylaşım sayısı: 1.48
  • Kullanıcıların 1 günde Facebook’ta geçirdiği ortalama süre: 22 dakika+
  • Ortalama bir Facebook kullanıcısının beğendiği sayfa sayısı: 40

Şimdi bu istatistikleri ele aldığımızda (algoritma uygulanmamış bir Facebook’ta) bir problem ile karşılaşıyoruz. Peki nasıl bir problem? Açıklayalım…

Ortalama bir Facebook kullanıcısının bir günde Facebook’ta geçirdiği ortalama sürenin 22 dakika olduğundan bahsetmiştik. Peki bu vatandaşın 22 dakika içinde arkadaşlarından ve beğendiği Facebook sayfalarından gelen yüzlerce gönderinin hepsini Haber Kaynağı’nda görme (inceleme) ihtimali nedir? Ben size söyleyeyim: Neredeyse sıfır.

Bu durum aslında sadece kullanıcı için değil; aynı zamanda Facebook’u da rahatsız eden bir problem oldu. Öyle ki, kullanıcı birçok arkadaşından ve beğendiği sayfalardan gelen gönderileri kaçırırken; Facebook da platformun bu boşluğundan (kronolojik yapısından) faydalanarak sık sık gönderi paylaşan markalardan istediğini alamıyordu (yani para kazanamıyordu).

Sonra Facebook bir algoritmayla çıkageldi: Haber Kaynağı Algoritması

Facebook’un platformda uyguladığı en büyük değişim ise işte bu algoritma oldu. Öyle ki Haber Kaynağı Algoritması her iki tarafın yaşadığı bu problemleri minimuma indirdi: Kullanıcılar en fazla etkileşime girdikleri, kendileriyle en fazla ilgili olan kullanıcıların ve sayfaların gönderilerini Haber Kaynağı’nın üst sıralarında görmeye başladı. Facebook ise daha fazla görünür olmak isteyen sayfaları reklam vermeye teşvik etti. Yani Facebook ile kullanıcı arasında bir Kazan-Kazan durumu oluştu.

Yayıncılar zaten kim ki?

Algoritma uygulanmadan önce sitelerine trafik çekmek isteyen yayıncılar bu algoritmadan en çok etkilenen kesim oldu. Algoritma-öncesi (AÖ) dönemde “Ne kadar paylaşım, o kadar trafik” mantığıyla ilerleyen yayıncılar, algoritma-sonrası (AS) dönemde daha fazla kişiye erişebilmek için yaratıcı stratejiler geliştirmek zorunda kaldılar. Farklı yapıya sahip diğer sayfalar da keza öyle.

Özellikle ülkemizde ise bu durumun biraz farklı şekillendiğini belirtmek gerek. Mesela algoritmanın farkında olan Carlos’lar, “X ise beğen, Y ise yorum yaz, Z ise paylaş”, “Arkadaşlarınızı etiketlemeyi unutmayın”, “Bakın o ünlü ne yaptı”, “Duamıza amin diyelim mübarekler” (evet hala var) gibi ilginç yöntemlere başvurdu. Hoş, çıkan algoritma güncellemeleri bu tarz gönderileri artık traşlamaya başladı o ayrı.

Dedik ki, algoritma özellikle Facebook sayfalarını ciddi derecede etkiledi. Bunun üzerine Facebook’a da konuyla ilgili birçok şikayet gitti. Ancak Facebook, madalyonun sadece bir yanını göstererek algoritmanın tamamen kullanıcı odaklı olduğunu söyledi.

Aradan geçen günlerin, ayların, yılların ardından Haber Kaynağı algoritması pek çok kez güncellendi. İçerik türlerigönderilere bakılma süreleriHaber Kaynağı’nı kişiselleştirme, içeriklerin okunma süreleri (elveda tık avcılığı yapan siteler!) gibi çeşitli metrikler algoritmaya dahil edildi.

Yeni güncelleme, yeni vurgun

Asıl konumuz ise Facebook’un 29 Haziran 2016 tarihinde duyurduğu algoritma güncellemesi. Yapılan açıklamaya göre gelen güncelleme bu kez özel bir kesimi değil, tüm Facebook yayıncılarını etkileyecek düzeyde. Yani ister haber sitesi sayfası olsun, isterse sadece canlı yayın yapan bir sayfa olsun, bu güncelleme tüm yayıncıları kapsıyor.

Yeni güncellemenin ne gibi etkileri olacak?

Yapılan açıklamanın kısaca arkadaş ve aile kavramları çerçevesinde şekillendiğini söyleyebiliriz. Yani yeni güncelleme ile Facebook kullanıcıları arkadaşları ve ailelerinden gelen gönderileri -öncekine göre daha sık- Haber Kaynağı’nda görmeye başlayacaklar.

“Arkadaşlar ve aile önceliklidir” diyen Facebook, Facebook sayfalarının bu güncellemeden etkilenip etkilenmemesi konusunda ise “Bu güncelleme bazı sayfaların erişimlerinde ve Facebook’tan sağladıkları trafik (referral traffic) oranlarında düşüşe sebep olabilir.” diyor.

Buradaki sihirli kelime ise “bazı sayfalar”. Peki hangi “bazı sayfalar”? Facebook şöyle açıklıyor:

Kullanıcıların içeriğinizi paylaşması ve onların arkadaşlarının bu içerikte “beğenme”, “yorum yapma” gibi etkileşimlerde bulunmasına bağlı bir trafik elde ediyorsanız, güncellemeden az düzeyde etkilenirsiniz. Ancak trafiğinizin çoğu doğrudan sayfanızın gönderilerinden geliyorsa o zaman daha fazla etkilenirsiniz.

Yani yeni güncellemeyle artık sayfanın gönderileri değil, kullanıcıların paylaşımları ve etkileşimleri trafik sağlayacak diyebiliriz.

“Ben size paylaşmayın demiyorum, hobi olarak yine paylaşın” — Facebook

Peki ya Instant Articles?

Bir önceki yazımda Facebook Instant Articles ve diğer içerik görüntüleme sistemlerinden bahsetmiştim. Yazının sonunda ise Facebook’un yayıncılar (ve elbette kendisi) için kullanıma sunduğu bu Instant Articles yapısının, Haber Kaynağı Algoritması’na olası etkileri üzerine birkaç görüş bildirmiştim.

Son algoritma güncellemesi için yapılan açıklamada Instant Articles için herhangi bir dipnot düşülmediğini de belirtmek gerekiyor. Ancak kişisel görüşüm, hala Instant Articles sistemini kullanan yayıncıların, kullanmayanlara göre bir adım daha ön planda olacağı yönünde. Zira Facebook bu kadar emek verdiği ve her üç tarafa da (kullanıcı, yayıncı, Facebook) faydalı olan bir yapıya fazladan bir tırnak açar diye düşünüyorum.

Sonuç olarak;

Facebook’un bitmek bilmeyen algoritma güncellemeleri bu kez daha net bir şekilde kendini gösterecek gibi görünüyor. Sonucunda ise kullanıcılarına daha fazla yalvaran, daha fazla paylaşım dilenen mi; yoksa içeriklerinin niteliğini değiştirip kalitesini arttıran yayıncılar mı göreceğiz (ya da tükürdüğünü yalayan bir Facebook mu), bunu da zaman gösterecek.

Sağlıcakla kalın…

GÜNCELLEME: Yazıyı yayınladıktan yaklaşık 1 saat sonra karşıma çıkan bir Facebook reklamının ekran görüntüsünü de şuraya bırakayım 🙂


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir